Ne dünya yeteri kadar güvenli, ne insanlar izanlı ve tekin.
Yaşamak için BİRARADA gerekli olan şey TOPLUMSAL EKİN...

KIRILSIN ATALETİN

Kimseler işitmez,
Ya da kimsecikler.
Algılamaz duyarsız yürekler.
Fırtınalar kopsa,
Dağlar devrilse,
Bulutlar yere değse,
Altüst olsa da dünya,
Betimleyemezsin yaşadığımız çağı.
Şerit gibi geçerken
Gözlerinin önünden sefalet,
Bağırabildiğin kadar bağır.
Gürültü boğar çığlığı...
Rutin haberler silsilesidir
Kimine göre,
Kimine göre cık cık...
Böyle tanımlar
Sözde en gelişmiş varlıklar
Yaşanan insafsızlığı...
Bir yanın
Ceninde mülteci kampıdır
Ayan beyan izlersin
Katliamları, tutarsızlığı...
Bir yanın
Kara kıtada ucube çocuk.
Bakar alacaklı gözleriyle gözlerinin içine,
Sorgular yüreklerdeki kıraçlığı...
Bir yanın
Kol mesafesinde çöplük karıştırır,
Ezgin bir edayla.
Dünyanın en verimli topraklarında,
Tadar açlığı...
Oysa bir yanda bolluk sefahat,
Tepinir üzerinde bütün değerlerin,
Umursamaz tavırlar içinde,
Sergiler utanmazlığı...
Kaldırmak istesen de
Uçurumları, engebeleri.
Kilitler, kelepçeler vururlar bedenine,
Prangalarca yaşarsın tutsaklığı...
Kimdir esir eden düşünceleri,
Kimdir aşılayan umarsızlığı...
Silkelen korkularla çevrili rüyadan,
Kırılsın ataletin.
Ve gülmesi için çocuk yüzlerin,
Yakala o eşsiz sıcaklığı...
Tanımla kendini,
Tanı insanlığı...

HAYRİ YÜCEL
01-01-2006