Ne dünya yeteri kadar güvenli, ne insanlar izanlı ve tekin.
Yaşamak için BİRARADA gerekli olan şey TOPLUMSAL EKİN...

GİZEM

-söyleyemezdim-
Evet, size söyleyemezdim
Ne kadar mutsuz olduğumu,
Her adım atışımda
Bir kez daha kahrolduğumu.
Söyleyemezdim
Afakimdeki yoksunluğumu.
Yürüyordum,
Aklımda hep aynı sorular
Ritimsiz bir melodi gibi
Çınlıyordu kulaklarımda...

...Ve söyleyemezdim
Çözümsüzlüğünde kaybolduğumu.
Bir yanım savaştı,
Yitiyordu günbegün insanlar.
Gülmeye hasret çocuklar geçiyordu
Gözlerimin önünden,
Ürkek, kaygılı bakışları,
Özlemleri,
Küçücük dünyalarında, muhtaç,
Sefalete zorlanmış, aç,
Düşleri hüsran.
Gençler geliyordu,
Sevdayı tanımayan,
Boyunca tüfekler omuzlarında,
Vurulan,
Yarını olmayan.
Babalar ve anneler geliyordu
Yitik umutlarıyla, kaybettikleriyle,
Bakışları yalvaran,
Elleri kan,
Elleri revan.
Ve nineler-dedeler,
Bütün dayanakları bir bir gasp edilmiş,
Tutunamayan.

Evet, size söyleyemezdim,
Kısıktı sesim.
Demir halkalardı bileğimi saran,
Ulaşmıyordu size örülü duvarlardan.

Evet, size söyleyemezdim,
Karmaşıktı düşüncelerim,
Belki de aykırı, farklı her birinizden,
Farklı bakıyordum dünyaya.
Alışkın olmadığınız biçimde,
Solurken aynı havayı,
Sizin pencerenizden.
Güneş bizimdi bana göre,
Toprak da öyle,
Denizler dereler bizim.
Biz kurmuştuk fabrikaları,
Şekillenmişti yaşam alın terimizden
Ve koparıp alıyorlardı
Bütün çabalarımızı,
Çıkmıyordu sesimiz,
Kayıyordu göz göre göre,
Bize ait olan her şey ellerimizden.
Yasaklar koyuyorlardı önümüze,
Kilitler düşüncelerimize
Ve kaldırmadan başımızı
Bir kaç densize,
Yaşamayı öğütlüyorlardı,
Kutsayarak pisliklerini,
Taviz istiyorlardı,
Her gün daha fazla
Özgürlüğümüzden...

Evet, size söyleyemezdim,
Acıyordu yüreğim,
Sevdalıydım umarsız
Ve bir çiçekti sürekli açan içimde,
Yedi veren gibi,
Gül gibi,
Kardelen gibi.
Geçse de mevsimler,
Kırağılar da düşse,
Karlar da yağsa,
Bütün çiçekler de solsa.
Çatışmaydı,
Çarpışmaydı yüz yüze, kaçınılmaz.
Dört bir yanımı kancıklık sarsa,
Ucunda ölüm de olsa...
Ve çağrımdır herkese,
Tüm değerler adına,
İçinizde bir çocukluk kalmışsa,
Korkmadan, eğmeden başınızı,
Haykırın barışı, özgürlüğü, sevdayı.
Yarın güneş doğacak diye
Bir umudunuz varsa...

Evet, size söyleyemezdim,
Ne kadar mutsuz olduğumu.

Belki de mutluydunuz siz,
Bir saplantıydı benimkisi,
Boş,
Beyhude,
Gereksiz...
Belki de bombalar düşmüyordu şehirlere.
Belki de altüst olmuyordu yaşam.
Belki de sevincinizin göstergesiydi
suskunluğunuz,
Gizemli içten içe muazzam.
Belki de yanlıştı yaptıklarım.
Belki de sizin gibi olmalıydı sevdam.
Belki de sizin gibi davranmalıydım,
Ne esef, ne üzüntü, ne de gam...

...belkileri sevmedim bu yüzden,
Ben belki değil gerçeğim,
Tıpkı sizin gibi.
Belki olmadım,
Olamam...

HAYRİ YÜCEL
01-04-2003