Birazdan kızıla boyanacaktı tan
Altıyı gösteriyordu takvim
Bin dokuz yüz seksen bir haziran
Birazdan servisler kalkacaktı
Şirketi Hayriye selamlayacaktı martıları
Trenler rayınca yürüyecek
Vardiyalar değişecekti birazdan
Mahmur gözleriyle sökün eylemişti
insanlar
Meydanlara doğru ara sokaklardan
Birazdan kulak kesilecekti şehir
Kurşunlar konuşacaktı
Pusuya yatmıştı ihanet
Parmaklar tetik
Ölüm kusulacaktı namlulardan
Dört fidan düşecekti toprağa birazdan
Dört köz parçası
Dört namus kavgacısı
Puştluğun külleri arasından
Birazdan kızıla boyanacaktı tan
Altıyı gösteriyordu takvim
Seksen bir haziran
Yüreği tutsak bir ülkenin
Yedi tepeli şehrinde
Sevdalı
Eşkıya namı diğer
Dört atlı yaşıyordu
Hazirandı
Rüzgar samyeli
Toprak çiydi
Dört atlı kefenlerini giydi
Bir şafak vakti
Tan yeri vuranda
Dört atlı
Şaha kaldırıp atlarını
Geçtiler göğün bütün katlarını
Dönmemecesine
Ve yıldız olarak asıldılar
Karanlığa inat yaşayanların
Gecesine